Browsing "Uncategorized"
May 12, 2023 - Uncategorized    Hiç yorum yok

Foça’nın Sıra Dışı Kaymakamı, Belediye Başkanı ve Kamyon Şoförü: Mustafa Necati Umurca

Sebahattin Karaca-

Foça’nın Sıra Dışı Kaymakamı, Belediye Başkanı ve Kamyon Şoförü: Mustafa Necati Umurca

Belediyenin iki otobüsü, iki şoförü, iki de şoför muavini vardı. İmkanları o kadar kısıtlıydı ki memur ile işçi maaşlarını ödemede çok zorluk çekiyordu. Çalışan iki belediye otobüsünün gelirleri ile maaşlar ödendiğinde, benzin ve lastik alımında zorluk yaşanıyordu. Belediye Başkanı Kemal Gür 1958 yılında vefat edince, yerine Mustafa Konuk Belediye Başkanı seçildi. Daha başkanlığa adım attığı ilk yılın içinde 1959’da, Foça’da meydana gelen ve büyük yıkıma yol açan deprem, hatırı sayılır ölçüde ailenin evsiz barksız kalmasına yol açtı. Çalışkan ve halk tarafından sevilen Belediye Başkanı Mustafa Konuk duruma acil çare bulmak istiyordu. Devamını oku...

 

May 12, 2023 - Uncategorized    Hiç yorum yok

FOÇA’NIN DEDELERİ

Sebahattin Karaca-

FOÇA’NIN DEDELERİ

Alevilikte Dede, Ehli Beyt soyundan gelen Şerif ve Seyyidlere, içtimai ve dinî liderlere, yani önderlere verilen addır. (Hz. Hasan neslinden gelenlere Şerif, Hz. Hüseyin soyundan gelenlere Seyyid adı verilmiştir.) Dede’ler; cemaat içi iletişimi sağlar, onları birbirinden haberdar eder, aralarındaki sorunlara çözümler de getirirler. Günümüzde de “dede” olacak kişinin, dede soyundan gelmesi gerekmektedir.Devamını oku...

 

 

May 12, 2023 - Uncategorized    Hiç yorum yok

Foça’nın Kayıp Köyleri ve Altın Avcıları

Sebahattin Karaca-

Foça’nın Kayıp Köyleri ve Altın Avcıları

İzmir- Foça yolunun güzergahı, son yüzyılda 3 defa değişti. Değişiklik ağırlıklı olarak Ilıpınar – Foça arasında oldu. Her bir değişikliğin kendine göre gerekli sebepleri vardı belki ama, sonuçları bazı köyler ya da yerleşkeler açısından çok kötü oldu. Saruhanlılar zamanında Yörüklerin kurduğu ve Foça’nın en büyük köyü olarak varlığını sürdüren Işıkköy (Şehrî-Kebir) köy haritadan silindi. Aynı kaderi Söğütcük yaşadı. Aslında çalkantılı geçen o yıllarda kim kime dumdumaydı. Özellikle kırsal kesimlerde herkes kendi güvenliğini kendi sağlarken, kimse kimseyle dalaşmaz, komşular birbirine düşmezdi. Bahçecik için de durum aynıydı. Bahçecik’den Pers Mezarlığı’na varan eski yolun güzergahı, o zamanlar henüz daha haritada olmayan şimdiki Yenibağarası arazileri üzerinden geçirilince Bahçecik’in de, Şehr’i Kebir ve Söğütcük gibi boynu büküldü.Devamını oku...

May 12, 2023 - Uncategorized    Hiç yorum yok

FOÇA’DA KÖKSÜZ, ÖKSÜZ VE ÖĞRETMEN OLMAK

Sebahattin Karaca-

FOÇA’DA KÖKSÜZ, ÖKSÜZ VE ÖĞRETMEN OLMAK

“Bir ben, bir de babam çifte koşulmuş at gibi çalışarak evin geçimini sağlardık. Ben on iki, babam otuzun üstüydü. Kötü zamanda doğmuşum. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle kara ve deniz yoluyla giriş çıkışların yasaklanmış, ticaret limanının kapanmış, dolaysıyla da ekonomisinin çökmüş, halkı fukaralaşmış bir Foça’da, tam da savaşın orta yerinde dünyaya gelmişim.”Devamını oku...

May 12, 2023 - Uncategorized    Hiç yorum yok

Foça’nın Karataş’ı nasıl efsane oldu?

Sebahattin Karaca-

Foça’nın Karataş’ı nasıl efsane oldu?

80’li yılların ikinci yarısının ortalarıydı; sanıyorum 1987 yılıydı. Serdar Mersin Başkanlığında Nevzat Limnili, İsmet Üge, Mehmet İnan, Üstün Çağlar, Mehmet Söylemezoğlu, Uğur Ataklı, Halil Baltacı ve benden oluşan Belediye Meclisi, yaz mevsimi oturumu için, meclis odasında bir araya gelmiştik. Bir eksiğimiz vardı. Meclis üyesi Recep Eser, mazeretsiz olarak toplantıya gelmemişti. Aslında başkanla araları bir konudan dolayı biraz açıktı. Gelmeme sebebi de buydu. O yıllarda meclisin kendi çalışma odası yoktu. Dolapların, rafların, para kasasının ve dosyaların bulunduğu, memurlar tarafından günlük işlerin de yapıldığı herhangi bir odada, genel olarak mesai saati bitiminde toplanırdık. Yılda dört – beş kere toplanıldığı için gündem hep yoğun olurdu. Oturum saatlerce sürer gece yarılarını bulurdu. Bu toplantının da uzun süreceği “gündem” önümüze konulunca belli olmuştu. Malum yaz mevsimi öncesi yapılması gereken işler, alınması icap eden kararlar ve her şeyden önce yüklü imar tadilatları vardı. Alt alta yazılınca gündemin büyüklüğü gözden kaçmıyordu. Gündem maddeleri ya sonuçlandırılarak karara bağlanıyor ya da bir sonraki toplantıda görüşülmek üzere detaylı araştırma yapılması için ilgili komisyonlara havale ediliyordu. Devamını oku...

May 12, 2023 - Uncategorized    Hiç yorum yok

Tarihi taş evlerin günahı neydi

Sebahattin Karaca-

Tarihi taş evlerin günahı neydi

60’lardan bugüne,Devamını oku...

May 12, 2023 - Uncategorized    Hiç yorum yok

SİMGE AĞACIN HİKAYESİ

Sebahattin Karaca-

SİMGE AĞACIN HİKAYESİ

Kazı çalışmaları nedeniyle şimdilerde yerinde yeller esen Foça Ortaokulu’nun yapımına, II. Dünya Savaşı’ndan önce, Foça Atatürk Mahallesi Kale içi mevkiinde, yüksekçe bir noktada denize nazır bir konumda başlandı. Ancak savaş nedeniyle beş yıl boyunca Foça’ya kara ve deniz yoluyla tüm giriş ve çıkışlar kapatıldığından okulun yapımına süresiz ara verildi. Bu sırada Foça’da liman faaliyetleri ve tuz ticareti sona erdi. Bu nedenle Foça, ticareti ve hayat standartları yönünden günden güne geriye gitti. O yıllarda parlaklığını yitiren Foça adeta büyük bir köye dönüştü. Elektrik ve su yoktu. Bir tek fırın faaldi. Foçalılar ağırlıklı olarak ihtiyaçlarını Menemen’den karşılarlardı. Savaşın bitmesinin üzerinden yıllar geçmiş olmasına karşın, Ortaokulun inşaatının devamına ancak 1953 yılında yeniden başlanmıştı. O dönemin kazı başkanı Ekrem Akurgal, kazı notları arasında okul inşaatından bahsetmişti. İnşaatın tamamlanmasının ardından öğrenci kaydı yapan Ortaokul, ilk mezunlarını 1959 yılında verdi. Öğretmen sayısı yeterli değildi. Bir elin beş parmağı kadar bile yoktu. Bu sebepten her öğretmen en az iki ya da üç derse girerdi. Bu bağlamda aslında Fen Bilgisi öğretmeni olan Mustafa Kokuludağ, Tarım dersine de giriyordu. Kokuludağ, Tarım derslerinin birinde öğrencileri okulun bahçesine çıkardı. Tahtadan yapılmış kasada, bir bölümü kökleri ıslak, toprak içinde ve beze sarılmış, bir bölümü ise topraksız kökü dışarda olmak üzere fidanları öğrencilere dağıttı. Devamını oku...

Sayfalar:«12345»