Orta Çağ’da Foça Moru
Sebahattin Karaca – Şap, Orta Çağ’da hafif ilaçlar yapımında, yün ve pamuk dokumacılığında, dikiş ipliği üretiminde, deri imalatında, tabaklamada, kağıt yapımında, tekstil renklendirmesinde çok önemli bir ham madde olarak kullanılmakta idi.
XII. yüzyıldan sonra şap madeni, dünyanın en önemli madeni olma özelliğini kazanmıştır. Hatta kimi yerde altın kadar kıymetli olduğu söylenmiştir. Bu gün hâlâ deodorantlarda katkı malzemesi ve traş kesiklerinde kantaşı olarak kullanılmaktadır.
Devamını oku...Şap, taşların eritilmesi ve işlenmesinden sonra elde edilen saf kalium-aluminum sulfattır. Bir nevi tuzdur. Şap üretimi uzun soluklu zor bir süreçtir. Ocaklardan çıkarılan taşlar, yüksek dereceli ateşte, toprak fırınlarda eritilir. Kanallardan geçirilerek, taş duvardan yapılmış havuzlara aktarılır. Kanallardan akıtıldığı sırada soğuk su karıştırılır. Havuzlarda buharlaşmaya bırakılır. Buharlaşma tamamlandıktan sonra, geriye kalan pelteleşmiş madde; ılık su ilavesi ile kalium-aluminum sulfata dönüştürülür. Bu malzeme kristalleşinceye kadar bir daha kaynatılır. Arkasından iki defa kaynatıldıktan sonra önce demir oksit çamuru, sonra şapa dönüştürülür.
Antik Dönemde Mor
(SUR kenti, günümüzde Lübnan olarak bilinen eski Fenike’nin başlıca limanıydı. Mor ya da erguvan renkli kumaş ticaretiyle ünlüydü. Roma İmparatorluğunda Sur kentiyle bağlantısı nedeniyle bu canlı renk “Sur firfiri “ olarak bilinirdi.
Mor renk, yüksek fiyatı nedeniyle krallığın, onur ve zenginliğin simgesi olmuştu.* Aslında eski Roma’da morun en zarif tonlarında boyanmış kıyafet giymeye cüret eden “halktan” kişiler, imparator fermanıyla vatan haini sayılıyordu.
Geçmişte olduğu gibi bugün de mor boya, deniz salyangozlarının salgıladığı bir sıvıdan, her bir salyangozdan yalnızca bir damla elde edilir. Bu amaçla Surlular, Akdeniz sahilleri boyunca sık sık görülen brandaris ve trunculus cinsi dikenli salyangozları kullanırlardı. Salyangozların toplandığı bölgeye göre, morun farklı tonları elde edilebiliyordu. 2019 Watch Tower Bible and Tract Society of PA ALINTIDIR)
Foça Moru
Orta Çağa gelindiğinde, Mor rengin yapımında Şap madeni de kullanılmaya başlandı. Yunanistan’da, Suriye’de, Mısır’da üretilen şap madeni ile yapılan “Mor” renklerdirmeler görülüyordu. Fakat buralarda ki şap madeniyle elde edilen mor renk özellikle kumaşlarda , Güneşten çabuk soluyor, yıkamalarda renk atıyor, parlaklığını da kayıp ediyordu.
Ancak Foça hudutları dahilinde bulunan dağdan (Yeni Foça’da bulunan, şimdiki adı ŞAPHANE DAĞI olan) çıkartılan ve diğerlerine göre çok daha kaliteli olan, Foça Şapının kullanımı ile elde edilen mor ve kırmızıya çalan renk, hiç bir şeyden olumsuz etkilenmediğinden, parlaklığını da koruyor olmasından dolayı, Belçika’nın o zamanlar liman kenti olan Brugge’da ya da Londra’da çok meşhurdu.
Foça Şapı ile üretilmiş Mor giysiler Avrupalı soyluların tercihi olmuştur. Sadece giysilerse değil başka alanlarda ve süslemelerde de Mor vazgeçilmez renk olarak yaygın şekilde kullanılmıştır
Cenevizliler iş başında
Foçalılar (Phokaia) 1275 tarihine kadar kendi ürettikleri şapı kendileri kullanıyorlardı. Ancak bu durum Cenevizli Zaccaria kardeşlerin Bizans Kralı Michael VIII. Palaiologos ile sarayda tanışmaları ile değişti.
Bu tanışmadan iki sonuç çıktı.
Bunlardan birincisi Küçük kardeş Benedetto, kralın kız kardeşi ile evlendi.
İkincisi ise Kral ile Zaccaria kardeşler, aralarında bir anlaşma yaptı. Anlaşmaya göre, Sakız adası (Chios) – Foça (Phokaia) ve İzmir’in (Smyrna) idaresi ile ticareti yıllık kira bedeli karşılığında Zaccaria Kardeşlere verilecekti. Öyle de oldu.
Benedetto Sakız adasında Tarlaları temizletti ve çok geniş alanlara sakız ağacı fidanları diktirdi. Ürettiği sakız macunlarını Avrupa pazarlarında sattı. Şap madeni çıkartmak ve işlemek ve ticaretini yapmak için Abi Manuele, ailesi ile Foça’ya yerleşti. Kale duvarlarını onarttı ve sağlamlaştırdı. O andan sonra Foça’da her şey değişti. O yıllarda bomboş olan şimdiki Yeni Foça Şaphane dağı eteklerine 50 işçi istihdam ederek başlattığı şap üretimi ve ticaretinde çok başarılı olan Manuele; kısa sürede çalışan işçi sayısını hızla arttırdı. 1288’de Manuele Zaccaria’nın ölümünden sonra oğlu Tedesio üretimin ve ticaretin başına geçti. Tedesio’da babasının başarılarını devam ettirdi.
Yeni Foça’nın kuruluşu: 1307
Öyle ki 1307 yılına gelindiğinde ocaklarda çalışan / bölgede yaşayan (şimdiki Yeni Foça ) sayısı 3000 kişiye ulaştı. 1307 yılına gelindiğinde Yeni Foça (Foglia Nuova) kuruldu. Foça moru ve dolaysıyla Foça’da üretilen şapa duyulan ilgi, yıllık şap üretiminin 700 tona çıkmasını sağladı. Alanda üretilen şap, kadırgalarla Foça’dan Sakız Adası’na, oradan daha büyük gemilerle Avrupa’ya Öncelikli olarak da tekstil üretiminde başı çeken Belçika (Brugge) ve Londra’ya gidiyordu. Foça moru orta çağda aranılan, kullanılırken tercih edilen bir renk olmuş ünü Avrupa’yı sarmıştı artık.
Bugüne gelindiğinde Foça’nın mor renkle daha sık, daha çok buluşmasını sağlamak, her alanda kullanımını teşvik etmek, bu çerçevede yaygınlaştırmak, yetkili yetkisiz Foça’ya değer veren herkesin görevi olmalı diye düşünüyorum. Foça’nın tarihten gelen “mor” rengine sahip çıkılmalı, her alanda kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.